Kurumsal Mimari ile Türkiye’de Finans ve Telco Şirketlerinin Yükselişi

Yazar: | 1 Haziran 2014
yukselisBunca yıldır IT sektöründe bulunmuş olup da kurumsal mimariyi henüz yakından tanıyabilmiş olmama şaşırdım doğrusu. Anladıkça da, Türkiye’deki kurumların IT destekli verdikleri hizmetlerin neden daha düşük kalitede, standartlarda ve iş hedeflerinden yerine göre uzak olabildiğini görebiliyorsunuz.
Kurumsal mimari, iş birimleri ile IT arasındaki doğal olarak bulunan anlayış farkını kapatmayı, kurumun iş stratejilerini, hedeflerini ve önceliklerini IT’ye doğru bir şekilde aktarmayı hedefliyor. Buna ilaveten IT yatırımına ayrılan paranın iş hedefi doğrultusunda maksimize edilmesini amaçlıyor.
 .
Peki Kurumsal Mimari yöntemlerini kullanmadan IT’yi yapılandırır ve iş yapış tarzımızı, talepler gelir, önceliklendirilir, waterfall veya agile implementasyon tekniklerine göre projeleri yaparsak ne olur derseniz, -ki şu anda neredeyse tüm yerel kurumlar böyle yapıyor – olur tabi. Ama bakınız nasıl olur:
Aşağı iki adet resim yapıştırdım. Birincisi New York City’ye ait, şehir belli ki uzman şehir plancıları ile çalışılmış, her şeyi düşünülmüş, metrosu, ulaşımı, parkları, şehirde yaşayacak insanlara göre planlanmış, bu kadar binaya rağmen trafik sorunu yok. Diğer resim ise bilinen medeniyetin kurucusu Roma ve devamında Osmanlı’nın başkenti İstanbul’dan çok alışılagelmiş bir resim. Plansız kentleşmiş, şehirde yaşayan insanların konforu düşünülmemiş; çalışanların işe gitmesi saatler süren, yağmur kar yağdığında felç olan bir şehir.
 
İşte kurumlarda da, kurumsal mimari olmadan yapılan planlamaların sonucu tam olarak bu oluyor.
.
Türkiye’de teknolojiye en fazla yatırım yapan kurumlar, malumunuz olduğu üzere bankalar başta olmak üzere, finans kurumları ve Telekom operatörleridir. Ardından da hükümet kurumlarını sayabiliriz.
 .
Son yıllarda banka ve telco şirketlerinde kurumsal mimari konusunda bir farkındalık oluşmaya başladığını gözlemliyoruz. Bazılarında roller, süreçler ve araçlar belirlenmiş durumda. Bu fırsatın çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Doğru kurgulandığında, kurumları çok daha ileriye götüreceği çok net.
.
Bu noktada, çok dikkat edilmesi gereken bir husus mevcut. Kurumsal mimari çalışması maalesef ciddi anlamda başarısız olma riski taşıyor. Hatta bazı araştırmalar, dünyadaki çalışmaların %65’inin başarısızlıkla sonuçlandığını gösteriyor. Kurumsal mimari yeni keşfedilmiş bir şey değil, 1987 yılında ABD’de IT yatırımlarının iş hedeflerinden kopma noktasına gelmesi ile filizlenmiş. Sonrasında Amerikan kongresinde çıkarılan yasa ile hükümet kurumlarında zorunlu tutulmuş, orada dahi birkaç tur başarısız çalışma olmuş ve yüz milyonlarca dolarla ifade edilen projeler fail olmuşlar. Sonrasında pes etmeyip yeni metodolojiler geliştirmişler ve kurumları adapte edebilmişler. Bundan dolayı Phoenix Mars’a inerek buz tabakasını kazıyabiliyor, böyle hassas operasyonlar yürütülebiliyor.
 .
Demem o ki, banka ve telco’lardaki bu çalışmalar bir heves gibi heba olup gitmesin, diğer kurumlara da örnek olsun. Önümüzdeki yıllarda kurumların daha büyüyeceği, süreçlerin daha da karmaşıklaşacağı, regülasyonların artacağı, belki uluslararası ölçekte kurumlara dönüşeceği varsayıldığında, kurumsal mimarinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha anlaşılabilir. Bir sonraki yazımda çalışmaların başarısızlıkla sonuçlanmaması için dikkat edilmesi gereken hususları özetleyeceğim.
 .
Bu konu Türkiye için görece yeni bir konu olduğundan lütfen sizde fikir ve görüşlerinizi yazın, karşılıklı fikir alışverişinde bulunalım. Şimdiden ilginize teşekkürler, bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Bir yanıt yazın